20 Aralık 2011 Salı

Yılbaşı Hediyeleri : Rüyalar Gerçekle Karışıyor

Tabii ki de Tina uyuya kalmıştı. Çünkü tüm gün uyumamıştı. Krackker ise güneşin ilk doğuşunda ayağa kalkdı. Dışarı çıkıp uyanmış penguenlere, çiçeklere, ağaçlara kısaca herkese günaydın diyordu. Sonra bir evin kapısında olan küçük pengueni gördü. Ona günaydın demek için yanına hızlıca koştu. Küçük penguenle sıkı arkadaş olmuşlardı. Penguenin adı Floan'dı. Floan ve Krackker dünün yılbaşı olduğunu unutmuş ve hediyelerini açmamışlardı. Birden bu Floan'ın aklına geldi :
- Aaaaaaa ! Biz hediyeleri açtık mı ? Unuttuk galiba, dün yılbaşıydı !
- Evet ! Evet ! Ay çok heyecanlandım şimdi ! Hadi by by, hediyelerimi açınca geri gelirim ! , dedi bağırarak krackker ; çünkü Floan'dan çok uzaklaşmıştı. Eve hızlıca girdi. İçeriye girince hiç hediye görmedi. Heyecanı gitmişti artık. Sonra arkadan kapı kapanma sesi duydu. Arkasında hiç kimse olmadığından bunu tuhaf buldu. Üzülerek odasına gitti ve uyumaya başladı ; ama bir türlü uyuyamıyordu. Sonra tam uykuya dalacakken odasının kapısının sertçe kapatıldığını ve ardından da bir kilit sesi duydu. Korkusu onu hapsetmiş gibiydi. Kapıya arkası dönük olduğundan hiçbir şey göremiyordu. Arkasına dönmeyede cesaret edemiyordu. Ardından yankılanan bir ses ve kapı açılması . . . En sonunda cesaretini toplayarak arkasına döndü. Yani dönmeye çalıştı ; ama yapamadı. Yankılanan ses " Krackker . . . Krackker " diye tekrarlıyordu. 5 dakika sonra ses kesildi. Krackker bu 5 dakika boyunca yatağının altında ağlıyordu. Yüzünü çıkardığında bir karanlık gördü. En sonunda uyandı. Şimdiye kadar olan herşey rüyaydı. Floan, hediyeler. . . herşey rüya. Daha doğrusu kabus. Tina ayağa kalkmış ve kahvaltısını çoktan yemişti. Krackker'ı uyandırmaya koştu. Krackker o geldiğinde uyanmıştı. O da kahvaltısını yaparak Tina ile dışarı çıktı. Aynı rüyadaki gibi herkese günaydın diyorlardı ; ama bu seferki farklı olan tek şey yanında Tina'nın olmasıydı. Sonra Tina " Sana bi arkadaşımı göstermek istiyorum. " diyerek onu bir eve götürdü. Evin kapısında küçük bir penguen duruyordu. Bu penguen Krackker'ın rüyasındaki penguene çok benziyordu. Tina'nın " Merhaba Floan ! " sesiyle şok geçirdi. Rüyalarının gerçekleşmeye başladığını fark etti. O evden çıktılar ve geri evlerine gittiler. Çam ağacının altında hayal edemeyecekleri kadar fazla hediye gördüler. Hemen açmaya koyuldular. İlk hediyede oyuncak bir bebek, ikincide ise Rockhopper Island'den gelen özel yapım bir çikolata vardı. Çikolatayı bölüşerek yediler. Üçüncü hediyeden kırık, buzdan yapılma kalp kolyesi çıktı ve üstünde Krackker yazıyordu. Bir diğer paketi Tina açtı ve bunda da kırık, buzdan yapılma kar kolyesi çıktı ve üzerinde Tina yazıyordu. İki kardeş bu kolyeleri çok beğendiler. İkiside taktılar kolyeleri. Tüm paketleri açmışlardı. Geriye son paket kalmıştı. Paketi beraber açtılar. İçinden bir kutu ve kutunun üstünde kalp şeklinde bir delik vardı. Kardeşler bunun ne anlama geldiğini kavrayamadılar. Sonra bu hediyeyi beğenmeyerek Floan'ın evine gittiler. Oysaki hediye onlara yeni bir şey sunuyordu. Floan'la konuşup evlerine geri döndüler. Floan da onlarla geldi. Eve vardıklarında Floan'a tüm hediyelerini teker teker gösterdiler. Floan da kolyeleri çok beğendi ve sıra gizemli kutuya geldiğinde bir şey fark etti. Kolyeler birleştirildiğinde kalp oluşuyordu. Ayrıca bu kalp kutunun üstündeki deliğe tam uyuyordu. Kolyeleri çıkartıp, birleştirerek deliğe koydular. Kutu kendiliğinden açılmıştı. İçinde karadelik gibi bir şey vardı ; ama kimse ne olduğunu anlayamadı ; çünkü karadelik gibi olan şey onları kutunun içine almıştı. Şok geçirmişlerdi. Karanlık bir yere geldiklerini farz ettiler ; ama öyle değildi. Gözlerini sıkı sıkı yummuşlardı. Karadelik yolculuğu bittiğinde gözlerini açtılar ve . . .

Devam Edecek . . .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder