Karşılarında kocaman, neredeyse gökyüzünü delecek kadar büyük bir çam ağacı gördüler. Hiç biri buranın neresi olduğunu anlamıyordu. Çam ağacının en üst tepesindeki duran yıldız nerdeyse normal bir penguenin yarı uzunluğundan da fazlaydı. Tina'nın ağzı açık kaldı. Hayatlarında hiç bu kadar büyük bir çam ağacı görmemişlerdi. Krackker ve Floan cesaretlerini toparlayarak çam ağacının arkasına baktılar ve bir de ne görsünler ! Bir yılbaşı CİNİ süs asıyordu. Floan buranın antartika olduğunu ve noel babanın evinin burası olduğunu söyledi. Krackker bir çığlık attı ve heyecanın etkisindeyken Tina'yı hemen yanlarına çağırdı. Floan buraya ilk gelen penguenler olduklarını düşünmekteydi. Bu sırada Tina karşıda küçük yeşil noktalar gördü ya da o öyle sanıyordu. O şeyler o kadar küçüktü ki ! Noktalar git gide onlara yaklaşıyordu. En sonunda arkadaşlar bunun yılbaşı cinleri olduğunu anladılar. Hepsinin elinde birbirinden güzel süsler duruyordu. Birinin elinde simlerle kaplanmış kocaman bir baston şeker, diğerinin elinde ise parlaklığı yüzünden görülemeyecek bir süs vardı. Cinlerin en önündeki cin " Süsleme Cini " idi. O yüzden en başta duruyordu. Süslerin nerelere asılacağını o söylüyordu. Süsleme Cini bizimkileri fark etti ve bir çığ oluşturacak kadar yüksek bir sesle " DUR ! " diye bağırdı. Sonra Floan, Krackker ve Tina' ya doğru yaklaştı. Çok tiz bir sesle :
- Siz kimsiniz ve burada ne arıyorsunuz !?!? , Krackker şöyle yanıt verdi :
- Buranın neresi olduğundan hiçbir fikrimiz yok ! Biz sadece sıradan penguenleriz. Buraya gizemli bir kutu ile geldik. , Süsleme Cini ' nin ağzı açık kaldı ve :
- Aaaaaa ! Siz o özel konuklarsınız ! Ama iki kişi olacağınız yazıyordu ! , Tina heyecanlı bir sesle :
- Özel konuklar mı !? , Floan araya girdi :
- Ben onların arkadaşlarıyım, kutuyu açarken onların yanındaydım . . .
dedi. Süsleme Cini ' nin tavrı değişmişti artık. Onları noel babanın yanına götürdü. Oraya varınca hepsi birden çığlık attı. Noel babayla uzun süren bir sohbetin ardından bir ziyafet çektiler. Hayatlarında hiç yemedikleri şeker özü ekmeği , üstünde dondurma olan jelibonlar ve daha bir sürü ilginç yemek ! Yemeklerin hepsi birbirinden tatlı ve lezzetliydi. Artık neden Noel Babanın koca bir göbeği olduğunu anlayabiliyorlardı. Bu harika ziyafetten sonra Tina söze karıştı :
- Noel Baba bu kadar hediyeyi nasıl dünyadaki tüm çocuklara dağıtabiliryorsun ? , Noel baba :
- Bir hafta daha burda kalın , bu sorunun cevabını yaşayarak anlayın ! , dedi. Krackker :
- Noel baba biz nasıl geri eve dönebiliriz ? , dedi . Floan bağırarak :
- Ne eve dönmek mi ?!?! Asla ! Ya buraya geri dönemezsek ! , Noel baba :
- Ho, Ho, Ho ! Tabii buradan gidince geri dönebilirsiniz ! Hatta ne zaman isterseniz buraya gelebilirsiniz ! Tabii bunun şartı her zaman yılbaşına inanmanız! Ho , ho , ho ! , dedi gülümseyerek. Kızlar ikinci çığlıklarını attılar. Tina Krackker'ın dediğini tekrarladı. Noel baba bunu " Eve dönmek için gizlenmiş sihirli hediyeleri bulmalısınız. Onların içinde geri dönüş biletleri var. Onları kullanacaksınız ve sihirli kızağımla eve döneceksiniz " şeklinde açıkladı. O anda Floan bir başka soru daha sordu. " Peki buraya nasıl geri dönücez ? " Noel baba bunu " Buraya geri dönmek için kutuya kalp kolyelerinizi birleştirerek koyun. Buraya geleceksiniz " Artık herşey tamamdı. Burada istedikleri kadar kalabilirlerdi. Tek şart yılbaşına inanmaktı. Günler sonra ( ki bu 2-3 gün filan sonra ) arkadaşlar oradan ayrılmaya karar verdiler ; ama ailelerine ne diyeceklerdi ! 2-3 gündür yoktum , affedin mi ? Asla bu imkansızdı. Onlar bunu kabul etmez ve ceza alırlardı. O yüzden hızlı davranmaya koyuldular ve gizli hediyeleri bulmaya çalıştılar.
Devam Edecek . . .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder